EGE BÖLGESİ ARKEOLOJİK II
( MİLAS - DATÇA ARASI )

Katılan Kişiler
Süha AKTAN
Ayşen BAHADIR
Selahattin EKSEN
Levent GÖKKUŞ
Barina GÜVEN
Filiz GÜVEN
Yavuz İŞÇEN
Ayça OLCAYTU
Özerk OLCAYTU
Ö. Varlık ÖZERCİYES
Süha TOPRAK
Rüştü UTKAN

Gidilen Yerler
Palamutbükü Köyü
Knidos
Datça
Bördübet Koyu / Amazon
Orhaniye (Kızkumu)
Marmaris
Gökova (Akyaka Köyü)
Stratonikeia (Eskihisar Köyü)
Boğaziçi Köyü
Yalıkavak
Halikarnassos (Bodrum)
Myndos (Gümüşlük Köyü)
Lagina (Turgut Köyü)
Toplam Katılan Kişi Sayısı: 12.

Gidilen Araç
Doğan SLX (Levent)
Opel Corsa (Rüştü)
Lada Niva Jeep (Yavuz).

Gidiş Tarihi
17 Şubat 1996 Saat 05:10 Ankara çıkış.

Dönüş Tarihi
22 Şubat 1996 Saat 19:10 Ankara dönüş.
Toplam Süre
5 gün 14 saat.

Gezinin Amacı
Ege Bölgesi'nin, antik adı ile "Karia" bölümünde arkeolojik ve tatil amaçlı bir gezi yapmak.

GEZİ GÜNCESİ

17 ŞUBAT 1996 PAZARTESİ
Ayça, Barina, Filiz, Özerk, Rüştü, Selahattin ve Yavuz'dan oluşan yedi kişilik ekibimizle iki araba halinde saat 05:10'da yola çıktık. Sivrihisar'da benzinlikte Eskişehir'den gelerek ekibimize katılacak olan Ayşen, Levent, Süha TOPRAK ve Varlık'la saat 07:20'de buluştuk ve Palamutbükü Köyü'ne gitmek üzere yola devam ettik.
Ankara - Afyon arası : 255 km.
Afyon - Uşak arası : 110 km.
Uşak - Çivril - Denizli arası : 140 km.
Denizli - Muğla arası : 145 km.
Muğla - Gökova arası : 20 km.
Gökova - Marmaris arası : 30 km.
Marmaris - Datça arası : 78 km.
Datça - Palamutbükü Köyü arası : 23 km.
TOPLAM : 801 km.
Yaklaşık 14 saatlik yolculuktan sonra saat 19:00 civarında Palamutbükü Köyü'ne ulaştık. Datça çıkışından 19 km. sonra Yaka Köyü'nün içinden sola ayrılan 4 km.lik yol ile Palamutbükü Köyü'ne ulaşılıyor.
Palamutbükü Köyü'nde yaşayan arkadaşımız Muttalip Özcan'ın evine gidip, çay eşliğinde özellikle Süha TOPRAK ve Varlık'ın annelerinin hazırladığı yollukları (börek, kek, pasta) yedikten sonra Muttalip'in önerdiği Çamlık Mevkii'ne çadırlarımızı kurarak geceyi burada geçirdik.

18 ŞUBAT 1996 PAZAR
Sabah çadırlarımızı toplayıp köyün kahvesine geldik. Kahvede çayla birlikte kahvaltı yaptık. Bu arada balıkçıların getirdiği balıklardan oldukça ucuz fiyata barbunya ve turna balığı aldık. Selahattin'le Varlık balıkları deniz kenarında temizlerken ekip de güneşlendi. Bursa'dan gelerek gezimize katılacak olan Süha AKTAN'ın Datça'ya ulaştığını öğrenmemiz üzerine Levent ve Ayşen kendisini almak üzere Datça'ya gittiler.
Süha AKTAN'ın da ekibe katılmasıyla öğleden sonra Knidos'u gezmek üzere hareket ettik. Muttalip de bize katıldı. Palamutbükü - Knidos arası 13 km., ancak bozuk bir yol. Knidos'u gezdikten sonra tekrar Palamutbükü'ne döndük. Gece konaklamak üzere futbol sahasının yanındaki düzlüğü tercih ettik. Burada akşam üzeri Muttalip'in verdiği top ile 6'şardan futbol maçı yaptık. Maçın bir tartışma ile bitmesi sonucu yenen - yenilen net olarak belirlenemedi !
Maçtan sonra balıkların piçirilmesi ve ateşin yakılması işleri ile uğraşıldı. Ateş başında gerçekten çok güzel pişmiş olan balıklar eşliğinde içkileri tüketmeye başladık. Rakı, bira, şarap ve viskiden sonra şarkı ve türküler eşliğinde gece devam etti. Bir ara hafif hafif yağmaya başlayan yağmur bile ekibi dağıtmaya yetmedi. Daha sonra herkes kendi çadırında sızdı. Gece boyunca inleme sesleri kesilmeyen Selahattin'in midesinin o güzelim balıklara daha fazla tahammül edemediği sabah saatlerinde saptandı!

19 ŞUBAT 1996 PAZARTESİ
Çadırların toplanması ve köy kahvesinde yapılan kahvaltının ardından Muttalip'le vedalaşıp Datça yönüne doğru yola çıktık. Palamutbükü köy çıkışından 23 km. sonra Datça'ya ulaştık. Datça içinde bir tur attıktan sonra Bördübet Koyu'nu görmek üzere Marmaris yönüne hareket ettik. Datça çıkışından 45 km. sonra soldan Amazon Camping'e giden yol ayrımı var. Stabilize olan yol 9 km. sonra Bördübet Koyu'na ve buradaki tek tesis olan Amazon'a ulaşıyor.
Bördübet Koyu'nda kısa bir yürüyüş yaptıktan sonra Kızkumu'nu (Orhaniye) görmek üzere geri dönüp anayola çıktık ve Marmaris yönüne (sola) devam ettik. Bu noktadan 9 km. sonra (Datça çıkışından 54 km. sonra) sağdan ayrılan Hisarönü yoluna girdik. Ayrımdaki tabelada sırasıyla; Turgut - 13 km, Bayır - 22 km., Söğüt - 37 km. ve Bozburun 47 km. yazıyor. Ayrımdan 3 km. sonra Hisarönü'ne, Hisarönü'nden 4 km. sonra da Orhaniye'ye (Kızkumu) ulaştık. Kızkumu üzerinde yürüyüş yaptıktan sonra Marmaris'e gitmek üzere yola çıktık.
Orhaniye - Turgut arası : 7 km.
Turgut - Bayır arası : 8 km.
Bayır - Osmaniye arası : 10 km.
Osmaniye - İçmeler arası : 6 km.
İçmeler - Marmaris arası : 10 km.
Marmaris'de akşam yemeği yedikten sonra kısa bir yürüyüş yapıp, Gökova'ya (Akyaka Köyü) gitmek üzere yola çıktık. Marmaris - Gökova arası 30 km. Akyaka Köyü'nde "Ormaniçi Dinlenme Yeri"ne çadır kurarak geceledik.

20 Şubat 1996 Salı
Sabah kalkıp çadırları topladık ve Akyaka Köyü içindeki kahveye gidip çay eşliğinde kahvaltı yaptık. Daha sonra deniz kenarına inip kısa bir süre yürüdük. Dönüşte, balıkçı motorlarından biriyle anlaşıp Azmak Çayı üzerinde gezi yaptık. Gezi dönüşü, Süha TOPRAK, Rüştü, Levent ve Varlık motordan denize atlayıp yüzmeyi tercih ettiler. Daha sonra arabalara binip Bodrum'a gitmek üzere hareket ettik.
Akyaka - Muğla arası : 20 km.
Muğla - Yatağan arası : 27 km.
Yatağan - Stratonikeia : 9 km.
Ayrımdan Stratonikeia arası : 1 km.
Yol üzerinde Stratonikeia Antik Kenti'ni gezdikten sonra tekrar Bodrum yönünde devam ettik.
Stratonikeia - Milas arası : 35 km.
Milas - Boğaziçi Köyü yol ayrımı arası : 20 km.
Ayrımdan Boğaziçi Köyü : 5 km.
Milas çıkışından 20 km. sonra sağdan ayrılan Boğaziçi Köyü yoluna döndük ve 5 km. ilerideki köye ulaştık. Boğaziçi Köyü'nde yemek molası verdik. Ahtapot salata, yeşil salata, levrek ızgara ve rakı eşliğinde ucuz denilebilecek bir fiyata doyduktan sonra tekrar Milas - Bodrum anayoluna çıktık. Bu ayrımdan Bodrum yönüne (sağa) döndük. Ancak, Bodrum'a girmeksizin Torba ayrımından sağa dönüp, Gündoğan üzerinden Yalıkavak'a yöneldik. Boğaziçi Köyü çıkışından toplam 48 km. sonra Yalıkavak'ta Cennetköy - Akdeniz Sitesi'nde yer alan Rüştü'lerin yazlığına ulaştık. Geceyi yazlıkta geçirdik.

21 ŞUBAT 1996 ÇARŞAMBA
Sabah yazlığın balkonunda güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra Bodrum'u gezmek üzere Ortakent üzerinden Bodrum'a yöneldik. Yazlık çıkışından 20 km. sonra Bodrum'a geldik. Bodrum'da kale içinde yer alan Sualtı Müzesi'ni, Mousoleum'u ve antik tiyatroyu gezdik. Ayşen, Levent ve Süha AKTAN İzmir'e, oradan da Dikili'ye gitmek üzere ekipten ayrıldılar.
Bodrum balık haline uğrayıp akşam için kalamar ve çupra aldık (balık fiyatları Ankara ile aynı). Daha sonra tekrar Rüştü'lerin yazlığına döndük. Barina, Rüştü, Özerk, Selahattin ve Süha TOPRAK akşam yemeği için hazırlık yaparken, Ayça, Filiz, Varlık ve Yavuz 17 km. kadar ileride bulunan Gümüşlük (Myndos) Köyü'nü görmek üzere ayrıldılar. Gümüşlük'te kısa bir tur atıp döndükten sonra rakı ve balık eşliğinde güzel bir akşam geçirildi.

22 ŞUBAT 1996 PERŞEMBE
Ayça, Özerk, Süha TOPRAK ve Yavuz Ankara'ya dönmek üzere saat 07:20'de yazlıktan ayrıldılar. Yazlık çıkışından 23 km. sonra Bodrum - Milas yol ayrımına geldik. Ayrımdan Milas yönüne dönüp 40 km. sonra Milas'a ulaştık. Milas'ta, Milas'ın girişinde, sol tarafta bulunan sanayi sitesinde jeepin yanmayan sol fren stopunu tamir ettirdikten sonra Yatağan yönüne hareket ettik. Milas - Yatağan arası 43 km. Yatağan'ın hemen girişinde soldan termik santralin yanından Lagina Kutsal Alanı'nın yolu ayrılıyor. Ayrımdan Lagina 10 km. Lagina'yı gezmek üzere bu ayrımdan sola girdik ve Turgut Köyü'nün 1 km. kadar dışında bulunan Lagina'yı dolaştıktan sonra tekrar anayola çıktık. Önce Yatağan'a, oradan da 27 km. ileride bulunan Muğla'ya geldik. Buradan itibaren;
Muğla - Denizli arası : 145 km.
Denizli - Afyon arası : 235 km.
Afyon - Ankara arası : 255 km.
Saat 19:10'da Ankara'ya vardık.
Ekibin kalan üyelerinden Varlık cuma akşamı otobüsle Ankara'ya döndü. Barina, Filiz, Rüştü ve Selahattin ise cumartesi günü Ankara'ya döndüler.

GİDİLEN YERLERLE İLGİLİ KISA BİLGİ VE YARARLANILABİLECEK KAYNAKLAR

PALAMUTBÜKÜ KÖYÜ
Datça'ya 23 km. uzaklıkta bulunan Palamutbükü Köyü, küçük ve kendi halinde bir yer; çakıl ve kumdan oluşan uzunca bir sahili ve temiz bir denizi var. Denizde biraz uzakta küçük bir adası bulunuyor. Palamutbükü'nün içinde ufak bir tekne barınağı da mevcut. Knidos'a giden deniz turu tekneleri yazın burada yemek molası veriyor.
Turizmin henüz fazla gelişmediği ender kıyılardan olan bu bölge, yolunun bozuk ve çok virajlı oluşu nedeniyle şimdilik kendini kurtarmış görünüyor. Köyün içinde yapılaşma yasaklanmış ve bölge SİT alanı olarak belirlenmiş. Köyde birkaç balıkçı lokantası ile konaklamak için pansiyon bulabilmek mümkün. Balık fiyatları oldukça ucuz. Palamutbükü'nden Knidos Antik Kenti'ne giden 13 km.lik bozuk bir yol var. Palamutbükü'nde çadırla konaklanabiliyor. Köyün futbol sahasının yanında bulunan deniz kenarındaki düzlüğü kamp için öneririz.

KNIDOS
Muğla ili Datça ilçesi Tekir mevkiindedir. Reşadiye yarımadasının ucundaki Deveboynu burnu, antik kentin bulunduğu alandır. Datça ilçesine uzaklığı 36 km.dir. Datça - Knidos yolunun ilk 10 km.si asfalt, kalan kısmı ise stabilizedir. Stabilize kısımda yol bozuk ve virajlıdır. Antik kentin girişinde gişe ile müze görevlisinin lojmanı bulunmaktadır. Kentte bulunan bazı eserler buradaki bir binada depolanmış durumdadır. Ayrıca, sadece yazın hizmet veren bir lokanta da vardır.
Knidos'un güneydoğuda bulunan ticari liman ve kuzeybatıda bulunan askeri liman olmak üzere iki limanı bulunmaktadır. Deniz ticareti ve şarap üreticiliği antik Knidos'un başlıca geçim kaynağını oluşturmuştur. Bugün Knidos'ta görülebilen başlıca kalıntılar; 4500 kişilik oturma sırası ile tiyatro, yuvarlak biçimli Aphrodite Tapınağı, astronomi ve matematik bilimcisi Eudoxos'un yaptığı güneş saati, su sarnıcı, Agora, Helenistik dönem stoa'sı, Roma dönemi ev toplulukları ve bizans kiliseleri sayılabilir.

Yararlanılabilecek kaynaklar
Karia - George E. BEAN S. 160
Arkeoloji - Cevdet BAYBURTLUOĞLU S. 76
Anadolu Uygarlıkları - Ekrem AKURGAL S. 482
Mavi Yolculuk - Azra ERHAT S. 93
Mavi Gezi - Orhan DURU S. 119
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 246
ATLAS Dergisi - Eylül 1995
ATLAS Dergisi - Temmuz 1993

BÖRDÜBET KOYU
Marmaris'den Datça yönüne gidilirken Marmaris çıkışından 30 km. kadar sonra sağdan Camp Amazon'a ayrılan yol var. Datça yönünden gelindiğinde ise Datça çıkışından 45 km. sonra soldan aynı ayrıma ulaşılıyor. Bu ayrımdan girildiğinde stabilize yol, 9 km. sonra Bördübet Koyu'na ve buradaki tek tesis olan Camp Amazon'a ulaşıyor. Stabilize yol düzgün ancak kışın yağışta bazı bölümleri fazlaca çamurlu olabiliyor.
Yazın ise tozdan başka bir problemi yok. Bu 9 km.lik kısımda çok güzel koylardan geçiliyor. Ancak denize girmek niyetindeyseniz biraz daha sabretmenizde yarar var. Bördübet Koyu, etrafı çam ormanlarıyla çevrili çok sevimli bir koy. Deniz, uzunca bir koridor şeklinde karanın içine doğru girmiş; ormanın içinden gelen ufak bir dere bu koydan denize karışıyor.
Bölge I. dereceden SİT alanı olarak belirlendiğinden her türlü yapılaşma yasak. Denize girmek ve orman içi doğa yürüyüşleri yapmak için çok uygun olan bölgeyi, tatilde gerçekten dinlenmeyi ve kafa dinlemeyi arzulayanlara özellikle önerebiliriz. Bölgedeki tek tesis olan Camp Amazon, Güneş Tecelli'nin oğlu Cengiz ve eşi tarafından kurulmuş. Günübirlik gezmek amacı ile gidenler de bu tesisin yemek servisinden yararlanıyor. Gittiğimizde (şubat) tesis kapalıydı ve çevrede kimse yoktu. Yazın bölgede insan yoğunluğunun nasıl olduğunu bilemiyoruz.
İlgilenenler için Camp Amazon TLF: 0252 - 439 91 59 FAX: 0252 - 436 91 11

ORHANİYE (KIZKUMU)
Marmaris - Datça yolunun 23.km.sinden sola Hisarönü yolu ayrılıyor. Datça yönünden gelindiğinde Datça çıkışından 54 km. sonra sağdan Hisarönü ayrımına ulaşılıyor. Bu ayrımdan girildiğinde 3 km. sonra Hisarönü'nden geçilip 4 km. sonra da Orhaniye'ye (Kızkumu) ulaşılıyor. Marmaris'e olan toplam uzaklığı 30 km.
Etrafı çam ormanları ile çevrili her zaman sakin denizi ile yüzmeye elverişli olan Orhaniye, Hisarönü Körfezi'nin en sevimli koylarından biri. Koyun girişinde, üzerinde antik Baybassos kentine ait olduğu tahmin edilen kalenin yer aldığı küçük bir ada bulunuyor. Orhaniye'nin diğer bir ilginç yanı da halkın "Kızkumu" olarak adlandırdığı, denizin içinde bir yol gibi oluşmuş kırmızı kum adacığı. Jeolojik kumul hareketleri sonucu oluşmuş bu setin bir ucu karadan başlıyor. Kıyı okları çoğunlukla kayaların ağız bölümlerinde, kıyının sık sık yer değiştirdiği yerlerde tortulların, özellikle kumun kıyı boyunca taşınması sonucu oluşuyor.
Halk arasında anlatılan bir efsaneye göre, kıyıda yaşayan bir kız korsanların geldiğini görünce eteğine kum doldurup karşı kıyıya doğru kaçmak istemiş, ancak karşı kıyıya varamadan kızın eteğindeki kum bitmiş. Sonra korsanlar kızı yakalamış, gerisi malum...!
Orhaniye, son yıllarda turizmden hızla nasibini alan yerlerden biri. İki moteli ve 10 pansiyonu var. Birçok içkili balık lokantası bulunuyor.
Daha fazla bilgi için
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 242
ATLAS Dergisi Ağustos 1995

GÖKOVA (AKYAKA KÖYÜ)
Muğla'dan Marmaris'e doğru giderken, Muğla çıkışından 20 km. sonra Gökova'dan geçilir. Gökova'nın Marmaris'e olan uzaklığı ise 30 km.dir. Muğla - Marmaris yolunun 20. km.sinde Sakar Geçidi'nden aşağıya doğru inerken birden deniz görünür. Aynı zamanda bütün Gökova Körfezi ayağınızın altındadır. Yol kenarında manzara seyredebilmek için arabanızı park edebileceğiniz teraslar bulunuyor. Bunlardan birine büyük bir tesis yapılmış.
Sakar Geçidi'ni inip ovaya ulaştığınızda, denize paralel okaliptus ağaçları arasından giden şirin bir yol vardır. Daha önceden araç trafiğine açık olan bu yol şimdi iptal edilip yanına yeni bir yol açılmış. Marmaris'e gitmek için bu yeni yol kullanılıyor. Eğer ağaçlı yolu takip ederseniz yolun sonunda çok güzel ayran ve gözleme yapan bir kahve var.
Sakar Geçidi'ni tamamen inmeden, ovaya yakın bir noktada sağdan Akyaka Köyü yolu ayrılıyor. Bu ayrımdan girildiğinde 2 km. sonra köye ulaşılıyor. Köyde ilk dikkati çeken şey evler oluyor. Yeni yapılmış olmakla birlikte ahşap işçiliğinin eskiye uygun şekilde kullanıldığı bu evler, uluslararası Ağahan Mimarlık Ödülü sahibi Nail ÇAKIRHAN'ın elinden çıkma.
Akyaka Köyü'nde birçok otel, pansiyon ve restaurant bulmak mümkün. Eğer çadırda konaklamak istiyorsanız orman kampını öneririz. Özellikle yazın sıcak günlerinde çamların altında serin bir ortam yakalayabilirsiniz. Tabi ki buradaki kalabalığa dayanabilirseniz !
Deniz kenarına indiğinizde "Azmak" adı verilen bir karstik kaynağın dağların eteklerinden çıkıp denize karıştığını görürsünüz. Limandan kiralayacağınız bir tekne ile Azmak'ın içine girmenizi öneririz. Açık hava akvaryumunu andıran bu mekanın kıyısında kurulmuş çeşitli balıkçı lokantaları var. Bunların içinde Türkiye hakkında hazırlanmış rehber kitaplara da geçmiş olan "Halil'in Yeri"ni öneririz. Körfezin çeşitli balıkları burada hakları verilerek pişirilip nefis bir salata eşliğinde size sunuluyor. Bir kısmı lokantanın kenarını yalayarak, bir kısmı da lokantanın içinden geçen Azmak'ın sularında yüzen ördek ve kazları seyrederek rakınızı yudumlayabilirsinz.
Daha fazla bilgi için
Gezi Türkiye Tatil Rehberi S. 250
ATLAS Dergisi Eylül 1994
ATLAS Dergisi Ağustos 1994

STRATONIKEIA (ESKİHİSAR KÖYÜ)
Muğla'dan Milas'a doğru gidilirken Yatağan'ı 9 km. geçtiğinizde sağdan Stratonikeia yolu ayrılmaktadır. Ayrımdan 1 km. sonra antik kente ulaşılır. Antik kentin Milas'a olan uzaklığı ise 35 km.dir. 40 yıl önce geçirdiği şiddetli bir deprem nedeniyle ve sonra da köyün altında kömür bulunması yüzünden köy iki kez yer değiştirmek zorunda kalmıştır. Prof. Dr. Yusuf BAYSAL başkanlığında 1967 yılında kentte başlatılan kazılar hala devam etmektedir. Kömür madeni nedeniyle birçok antik yapının zarar gördüğü kentte bugün görülebilen yapılar arasında, halk meclisi, tiyatro ve yeni kazılmakta olan tapınak sayılabilir.
Stratonikeia ile ilgili başlıca kaynaklar
Karia - George E. BEAN S. 99
Arkeoloji - Cevdet BAYBURTLUOĞLU S. 135
Mavi Yolculuk - AZRA ERHAT S. 56

BOĞAZİÇİ KÖYÜ
Milas - Bodrum yönünde ilerlerken Milas çıkışından 20 km. sonra Shell benzin istasyonunun yanından sağdan, Boğaziçi Köyü ve Bargylia Antik Kenti'ne giden yol ayrılıyor. Bu sapaktan sağa dönüldüğünde 2 km. sonra suyun üzerinden bir geçitten geçiliyor. Geçidin sonunda bir türbe var. Antik Bargylia kenti, hemen önünüzdeki tepelerin üzerinde yer alıyor. Yola devam ederseniz 3 km. sonra Boğaziçi Köyü'ne ulaşılıyor. Bodrum yönünden gelindiğinde, Bodrum çıkışından 25 km. sonra soldaki yol ayrımına, ayrımdan 5 km. sonra da köye varılıyor.
Çevresi zeytinliklerle çevrili masmavi bir koya sahip olan köyde, yoğun olarak balıkçılık yapılıyor. Denizde kurulmuş balık çiftliklerinden canlı balık alabilmek te mümkün. Çupra ve levrek en gözde balıklar. Köyde 6 tane balıkçı lokantası var. Fiyatlar oldukça ucuz. Balığın yanında ahtapot salata, kalamar ve enfes yeşil salatalar sunuluyor. Ayrıca, kendi yetiştirdikleri zeytini kekik ve pul biber eşliğinde, yine kendi ürettikleri zeytinyağı ile servis yapıyorlar.

HALIKARNASSOS (BODRUM)
Ankara'ya 750 km. uzaklıkta bulunan Halikarnassos, M.Ö. 1000 yıllarında Dor'lar tarafından bugünkü kalenin yerinde kurulmuştur. M.Ö. 4. yy.da Karia'nın başkenti olan Halikarnassos en parlak dönemini bu yıllarda yaşamıştır.
Kentte bugün görülebilen kalıntılar arasında en önemlisi Karia kralı Mousolos adına yapılmış olan ve yapımı 24 yıl süren Mouseleum Anıtı'dır (mezar yapısı). Bu anıt, antik çağda dünyanın 7 harikasından biri olarak belirlenmiştir. Bugün sadece temel taşları kalmış olan yapı, Osmanlı son döneminde padişahın izni ile İngiltere'deki British Museum'a taşınmıştır. Kentte görülebilecek yapılar arasında, gene Mousolos döneminde yapılan tiyatro hemen yol kenarında bulunmaktadır.
Bugünkü Bodrum'un simgesi haline gelmiş olan kale, Saint Jean şovalyeleri tarafından Sultan Çelebi Mehmet'in izni ile 1402 yılında yapılmaya başlanmıştır. Kale bugün müze olarak kullanılmaktadır. Ülkemizin tek sualtı arkeoloji müzesi burasıdır. Müzedeki cam koleksiyonu dünyanın dört büyük koleksiyonu arasında yeralmaktadır. Prenses Ada'nın konuk odası müzenin ilginç bölümlerinden biridir.
Daha fazla bilgi için
Karia - George E. BEAN S. 115
Anadolu Uygarlıkları - Ekrem AKURGAL S. 480
Arkeoloji - Cevdet BAYBURTLUOĞLU S. 97
Mavi Yolculuk - AZRA ERHAT S. 75
Mavi Gezi - Orhan DURU S. 128
ATLAS Dergisi - Ağustos 1994
Globe Dergisi - Eylül 1993

GÜMÜŞLÜK (MYNDOS)
Bodrum merkezine 26 km. uzaklıkta bulunan Gümüşlük, Bodrum'un en sevimli köylerinden biridir. Korunaklı ve doğal bir liman olan Gümüşlük'te deniz kenarında bir dizi balıkçı lokantası bulunmaktadır. Balık çeşiti açısından zengin olan bu lokantalarda özellikle ahtapot salatası çok iyi yapılmaktadır.
Limanın içinde yeralan küçük ada "Tavşan Adası" adı ile anılmaktadır. Üzerinde pek çok tavşanın yaşadığı bu adaya, paçaları sıvayıp denizden yürüyerek gidilebilmektedir. Gümüşlük Köyü'ne araba ile girilmemektedir. Arabalar, köy girişindeki otoparka ya da yol kenarına park edilmektedir. Gümüşlük Köyü, antik Myndos kentinin üzerine kurulmuştur. Myndos'tan bugün geriye görünür fazla bir kalıntı kalmamıştır.

MYNDOS
Myndos, Muğla ili Bodrum ilçesi Karatoprak Bucağı Gümüşlük Köyü'nde bulunmaktadır. Gümüşlük'ün Bodrum'a olan uzaklığı 26 km.dir. Köyün kuzey bitişiğinde yeralan antik Myndos kenti klasik dönemde kral Mousolos zamanında kurulmuştur. Döneminde kentin etrafı, uzunluğu 3 km.yi geçen yeşil granit taşlardan yapılmış düzgün bloklardan oluşan bir sur ile çevriliydi. Sur üzerleri çok sayıda kule ile desteklenmişti. Surların yapımında kullanılan taşların 3 km. kadar kuzeyde bulunan Koyunbaba'dan çıkarıldığı bilinmektedir. 1900'lü yılların başlarında görülebilen surlar, taşları sökülerek başka yapılarda kullanılmak üzere taşındığından bugün ortadan kalkmıştır. Myndos'da 1900'lü yılların başlarında olduğunu bildiğimiz tiyatro ve stadyumdan da bugün görünür hiçbir iz yoktur.
Myndos, kurulduğu dönemlerden itibaren pek parlak bir şehir olmamıştır. Kentte yaşayan Leleg'lerin Halikarnassos'a (Bodrum) göçmeye başlamaları ile kent nüfusu hiçbir zaman beklenen düzeye ulaşamamıştır. Kendi başına para bastığını bildiğimiz kent, Roma imparatorluk döneminden sonra önemini gitgide yitirmiştir.
Denize doğru uzanan doğal yarımadası sayesinde denizden gelen meltem rüzgarını kestiğinden korunaklı bir liman olan Myndos'da bugün görülebilecek yapılar arasında, yarımadanın en yüksek noktasında yeralan kiliseye benzer bir yapı ile daha içeride bulunan yıkık bir bazilika söylenebilir. Eski kente ait bazı kalıntıların da denizin içinde kaldığı ve dalınarak görülebildiği bilinmektedir.

ESKİ MYNDOS
Bugünkü Gümüşlük'ün 3 km. kadar güneydoğusunda yeralan Bozdağ doruğunda kurulmuş olan Leleg kenti olan Myndos bugün "Eski Myndos" adı ile anılmaktadır. 5. yy.da Delos Birliği'ne 1/12 talent vergi ödeyen bu küçük kasabadan bugün geriye bazı sur kalıntıları kalmıştır.
Yararlanılan kaynak
Karia - George E. BEAN S. 133

LAGİNA
Muğla ili Yatağan ilçesi Turgut (eski ismi Leyne) bucağı yakınlarındadır. Turgut'un 1 km. kadar kuzeyinde bulunmaktadır. Yatağan - Milas karayolu izlendiğinde, Yatağan çıkışında termik santralin yanından sağa ayrılan 10 km.lik yol ile Lagina'ya ulaşılmaktadır.
Lagina bir antik kent değildir. Antik Strotonikeia kentine bağlı olan kutsal bir alandır. Kent ve kutsal alan birbirine 9 km.lik bir yol ile bağlıydı. Bugün bu yoldan geriye görünür bir iz kalmamıştır.
Kutsal alanın ortasında bir tapınak bulunmaktadır. Kutsal alanın güney kenarı basamaklarla yükseltilen bir stoa ile çevrilidir. Bu kenarın batı ucunda ise kutsal alana girişi sağlayan anıtsal bir kapı yeralmaktadır. Tapınağın doğusunda bir sunağa ait olduğu tahmin edilen yapı kalıntıları vardır.
Kazı ve araştırmalar sonuçlanmadığından tanımlaması tam olarak yapılamamıştır. Tapınağın doğusunda biraz yukarıda ise bir kaynak suyunun başında oluşturulmuş bir havuz bulunmaktadır. Bu havuzdan tapınağa su taşıyan kanalların olduğu ele geçen bir yazıttan anlaşılmıştır.
Lagina'daki tapınağın İ.Ö. 125 yılında ağustos ayında yapıldığı sanılmaktadır. Tapınak, ölülerin efendisi olarak bilinen Hekate adlı tanrıça adına yapılmıştır. Bir yeraltı tanrıçası olan Hekate'nin Hades'in anahtarını elinde tuttuğuna inanılırdı. Hekate'nin en belirgin simgeleri meşale, hançer, kırbaç, yılan ve anahtardı. Dor düzenindeki bir Stoa ile çevrili bulunan Korint düzenindeki tapınakta anahtar taşıma şenlikleri ve tanrıçanın doğumgününü kutlayan şenlikler düzenlenirdi.
Lagina, 1891 yılında bir yıl süre ile kazılmıştır. Daha sonra 1969 - 1971 yılları arasında Yusuf BOYSAL tarafından kazılmış olan Lagina'da bugün, kalıntılar dağınık bir yığın halindedir.
Daha fazla bilgi için
Karia - George E. BEAN S. 106
Lagina'dan iki yeni yazıt, Anadolu Dergisi - M. Çetin ŞAHİN 1973, Sayı 17


Gezi Etkinlikleri Listesi'ne Dönmek için tıklayınız...