BATI KARADENİZ BÖLGESİ GEZİSİ I
( KOCAALİ - İNEBOLU ARASI )

KATILAN KİŞİLER
Yavuz İşçen
Levent Gökkuş
Ali Fuat Sütlü
Rüştü Utkan

GİDİLEN ARAÇ
Lada Niva Jeep

GİDİŞ TARİHİ
5 Ağustos 1995

DÖNÜŞ TARİHİ
11 Ağustos 1995

GEZİ GÜNCESİ

05 AĞUSTOS 1995 CUMARTESİ
Saat 10.45'te iki araba ile yola çıktık. Levent ve Ahmet Eskişehir üzerinden Adapazarı'na geldiler. Eskişehir'den Ayşen ve Emre de ekibimize katıldı. Yavuz, Rüştü, Ali Fuat ve Fisun ise Gerede otoban yolunu kullanarak Adapazarı'na geldiler. Saat 14.30'da İstanbul'dan gelecek ekiple Adapazarı merkez PTT'sinin önünde buluşulacaktı. Yavuz'un arabasındaki ekip 14.15'te PTT'nin önüne ulaşarak gelecek diğer ekipleri beklemeye başladı. Ankara - Adapazarı arası 300 km. (3 saat 30 dakikada ulaştık). 15.30'da İstanbul'dan Atila ULAŞ ile gelecek olan ekip iki araba halinde 8 kişi olarak PTT'nin önüne ulaştı.
Saat 16.30'da Eskişehir'den gelecek ekibin de varmasından sonra Karasu yönüne 4 araba olarak devam ettik. Adapazarı - Karasu arası 60 km ve 1 saat 30 dakikada Karasu'ya ulaştık. Karasu'dan Akçakoca yönüne (sağa) döndük (Karasu - Akçakoca 42 km.). Bu yolda 12 km. ilerledikten sonra Kocaali İlçesi'ne 4 km. kala sağdan ayrılan Küçükkarasu ve Kuyumculu Köyü yoluna saptık. Stabilize olan köy yolu 2 km. sonra Kuyumculu Köyü'nden geçiyor. Kuyumculu Köyü çıkışında Maden tarafına soldan ayrılan bir yol var (yol ayrımında tabela var). Bu yola döndük.
Alabalık tabelalarını takip ederek, köy çıkışından 7 km. sonra ikinci alabalık tesisinde durduk. Alabalık tesisi sahipleri Avni ve Şükrü beylerle yaptığımız görüşme sonucu orman içinde kamp yapmak için Kocaali Jandarma Karakolu'ndan izin almamız gerektiği ortaya çıktı. Bunun üzerine Yavuz ve Atila Kocaali'ye giderek epeyce uğraştıktan sonra gerekli izni aldılar. Geceyi alabalık tesisinin biraz aşağısında Maden Deresi'nin kenarında kamp yaparak geçirdik.

06 AĞUSTOS 1995 PAZAR
Sabah kahvaltısını takiben saat 09.00'da, Maden Deresi'nin akış istikameti tersine doğru yürümeye başladık. Maden Deresi oldukça sık bir ormanlık alan içerisinde derince bir vadinin içinden akıyor. Derenin sağ ve sol kıyılarında orman içinde patikalar var. Bu patikaları takiben ilerlenebileceği gibi, ayakların ıslanmasını göze alıp dere içinden de ilerlemek mümkün. Biz, gidiş yönümüze göre sol taraftaki patikadan ilerledik. Kayın, kestane ve çınar ağaçları içerisinde yürüyüşümüzü sürdürdük.
Maden Deresi, Hendek ilçesinin kuzeyinden, Çaltepe'de doğarak 30 km. bir yol kat ettikten sonra Kocaali'nin batısından Karadeniz'e ulaşıyor. Derede alabalık ve sazan balığı bulunuyor. Ayrıca bölgede Cumhuriyetin ilk yıllarında açıldığı söylenen bir altın madeni var. Bu maden bugün kapatılmış durumda. Ancak, madene ait tüneller, yollar vb. hala kullanılıyor. Yürüyüşümüz süresince yer yer bu tünelleri kullandık. Yaklaşık 1 saat 15 dakikalık bir yürüyüşten sonra çok güzel bir şelale ile karşılaşılıyor. Maden Deresi'nin suları iki ayrı koldan yan yana yaklaşık 10 m. yükseklikten küçük bir gölcük üzerine düşüş yapıyor. Şelalenin hemen arkasında Cenevizlilerden kaldığı söylenen yaklaşık 15 m. yüksekliğinde bir set var. Bu set taşlardan örülerek oluşturulmuş ve Maden Deresi'nin üzerinde bir baraj gibi görünüyor.
Setin üzerinden derenin sağ kenarına geçip yürüyüşümüzü sürdürdük. 15 dakika kadar yürüdükten sonra Madenderesi - 1 Mağarası'na ulaştık. Mağaraya giriş-çıkışımız 1.5 saat sürdü. Daha sonra derenin sol kenarına geçip patikayı takiben 30 dakika yürüdükten sonra derenin sağ kenarında ilk bakışta görülemeyen Madenderesi - 2 Mağarası'na ulaştık. Mağaraya giriş-çıkışımız 1 saat sürdü. Daha sonra aynı patikaları takiben şelaleye kadar geri döndük. Setin üzerinden sol tarafa geçip kayalık kesimden şelalenin altına indik. Daha sonra derenin sol tarafındaki patikayı takiben geri dönüşümüzü sürdürdük. Bu bölümde de kayalıklar üzerinde çeşitli mağara girişleri var. Ancak araştırmaksızın devam ettik. Patika üzerinde ayrıca eski bir madene ait giriş ağzına rastlanıyor. Madene girip 150 m. kadar devam ettikten sonra bir çöküntü sonucu oluşmuş dar bir kesime geldik.
Burayı geçip devam etmek mümkün. Ancak vazgeçip geri çıktık. Aynı patikayı takiben alabalık tesisine ve kampımıza ulaştık. Bu arada bölgeye birçok piknikçinin gelmiş olduğunu gözledik. Yemek yiyip kampı topladıktan sonra, arkadaşlarla vedalaşıp yolumuza devam ettik. İstanbul grubu İstanbul'a, Emre ve Ayşen Eskişehir'e, Ahmet ve Fisun ise Ankara'ya geri döndüler. Yavuz, Levent, Rüştü ve Ali Fuat'tan oluşan ekip ise Karadeniz gezisine başladı.
Kocaali'den Akçakoca yönüne doğru devam ettik. Karasu - Kocaali 16 km. Kocaali - Akçakoca 26 km. Akşam üzeri Akçakoca'ya geldik. Bira ve midye tava molasından sonra gece ahaliye karışıp piyasa yaptık. Yatma yeri olarak önceden belirlediğimiz Akçakoca mendireği üzerinde uyku tulumlarımızla güzel bir gece geçirdik

07 AĞUSTOS 1995 PAZARTESİ
Akçakoca'da kahvaltımızı yapıp, belediye bahçesinde çay içtikten sonra saat 10.00'da Zonguldak yönüne doğru yola çıktık. Akçakoca'nın hemen çıkışında sağdan Fakıllı Köyü yolu ayrılıyor. Bu yol ayrımında 'Fakıllı Mağarası 6 km.' yazılı bir tabela var. Tabelayı görünce, programımızda olmamasına karşın Fakıllı'ya gitmeye karar verdik. 6 km. sonra köyün hemen içindeki Fakıllı Mağarası'nın önüne geldik. 10.30'da mağaraya girip 3 saat sonra mağaradan çıktık. Temizlenme, giyinme ve köy kahvesinde içilen ayranlardan sonra 14.00'da Fakıllı Köyü'nden Düzce yoluna çıkıp Akçakoca'ya doğru yöneldik.
Daha sonra Ereğli - Zonguldak yönüne saptık. Akçakoca-Düzce yol ayrımından 22 km. sonra Alaplı'dan geçtik. Alaplı'dan 8 km. sonra Ereğli, Ereğli'den 50 km. sonra Zonguldak'a geldik. Zonguldak'ta yemek, tatlı ve alışveriş molasından sonra Bartın yönüne devam ettik. Zonguldak çıkışından 9 km. sonra Kilimli'den geçtik. Kilimli'den 24 km. sonra Türkali'ye geldik. Arabamızı Türkali'nde bırakıp, Türkali'nin 1 km. batısındaki kayalıkların arasındaki küçük kumsala yürüdük. Çadırlarımızı kumsala kurduktan sonra yüzdük ve geceyi bu güzel koyda geçirdik.

08 AĞUSTOS 1995 SALI
Öğlene dek gece kaldığımız koyda güneşlendik ve dinlendik. Daha sonra Türkali'den Hisarönü yönüne hareket ettik. 3 km. sonra Hisarönü'nden geçip, 12 km. ilerideki Satukova üzerinden Bartın'a geldik. Bartın'da uyduruk bir yemeğe oldukça yüksek bir hesap ödeyerek doyduktan sonra İnkum'a gitmek üzere hareket ettik. Bartın çıkışından 13 km. sonra 'Boğaz' adı verilen, Kocaırmak'ın Karadeniz'e karıştığı noktaya geldik. Burada askeri tesisler var. Boğaz'dan geri dönüp 5 km. sonra İnkum'a ulaştık. İnkum girişinde, bölgeye girmek için 20.000 TL. ücret alındığını gördük. Çaresiz, parayı ödeyip İnkum'a girdik.
İnkum oldukça uzun ve geniş bir kumsaldan oluşuyor. Bölgenin plajı niteliğinde bir yer. Burada 2 saat kadar dinlendikten sonra tekrar Bartın'a geri döndük (İnkum-Bartın 12 km.). Bartın'dan Amasra yönüne devam ettik. 16 km. sonra Amasra'ya geldik. Geceyi Amasra'da geçirmeye karar verdik. Balık lokantalarının birinde çingene palamutu ve Amasra'nın enfes salatası eşliğinde içtik. Gecelemek için mendireğin arka tarafını belirlemiştik; ancak buranın yakınında bulunan diskonun gürültüsü ve ortalığın tenhalaşmaması nedeniyle kumsalda başka bir yer aramaya başladık. Uygun bir yer bulduk ve uyku tulumlarımızla yattık.
Bir süre sonra bir sivrisinek ordusunun saldırısına uğradık. Saldırı sonucunda geri çekilmeye karar verdik ve uyku tulumlarımızı toplayıp deniz kenarına indik. Ancak, saldırı burada da sürdü ve kabus bir geceden sonra hepimiz uyuyamamış olarak güneş doğmadan kalktık.

09 AĞUSTOS 1995 ÇARŞAMBA
Levent ve Rüştü, gezi başından beri kendilerini yalnız bırakmayan ishallerine bir çözüm bulmak amacıyla tuvalet aramaya gittiler. Kötü bir kahvaltıdan sonra Çakraz'a gitmek üzere Amasra'dan ayrıldık. Amasra-Çakraz 15 km. Küçük bir kumsal ve kumsalın arkasındaki pansiyonlar ve köyden oluşan Çakraz'da çay ve ihtiyaç molası verdikten sonra Tekkeönü'ne doğru yola çıktık. 22 km. sonra Tekkeönü'ne geldik. Burada ufak çaplı tersanelerde kayık, balıkçı motorları ve gezi tekneleri imal ediliyor. Tekkeönü'nden 7 km. sonra Kurucaşile'ye ulaştık.
Kurucaşile'de yeni yapılan bir teknenin denize indirilişini seyrettikten sonra Kapısu Plajı'na doğru yola çıktık. 4 km. sonra Kapısu Plajı'na geldik. Rüştü'nün yaptığı makarnayı yedikten sonra Levent ve Yavuz uyumayı, Rüştü ve Ali Fuat ise ırmakla denizin birleştiği noktada yüzmeyi tercih ettiler. Kapısu Plajı'ndan ayrılıp Cide yönüne devam ettik. 18 km. sonra Kumluca'dan geçtik. Kumluca çıkışında Kocaçay'ın (Devrekani Çayı) denize döküldüğü yerdeki köprünün üzerinden geçip Cide'ye ulaştık. Cide'den, Ilgarini Mağarası için gerekli yiyecek ve malzemeleri temin ettikten sonra kamp kurmak üzere Kocaçay'ın denize döküldüğü noktadaki düzlüğü (trafik pistinin arkası) tercih ettik. Çadırlarımızı kurup geceyi burada geçirdik.

10 AĞUSTOS 1995 PERŞEMBE
Sabah kahvaltısından sonra mağaraya götüreceğimiz malzemeleri ayırıp çantalarımıza yerleştirdik. Saat 10.40'da Derebucak Köyü'ne gitmek üzere hareket ettik. Mağaraya, Şenpazar yolu üzerinden gitmeye karar verdiğimiz için Cide'ye döndük. Oradan da Şenpazar yoluna girip Dağlı Köyü, Şenköy, Karakadı Köyü, Gökçeler Köyü, Çukurçal, Menük üzerinden (Cide çıkışından 60 km. sonra) Derebucak Köyü'ne geldik. Köyden, 500.000 TL. (1 DM = 32.300 TL.) karşılığında bizi mağaraya götürecek bir rehber bulduktan sonra yolun ilk 6 km. sini araba ile kat ettik. Daha sonra orman için patikayı takiben 3 saat 15 dakikalık bir yürüyüşle Ilgarini Mağarası'na ulaştık. Geceyi, mağaranın önünde ateş yakıp sohbet ederek geçirdik. Mağaranın giriş ağzı içinde uyku tulumlarımız ile gecelemeyi tercih ettik.

11 AĞUSTOS 1995 CUMA
Kahvaltıdan sonra hazırlıklarımızı yapıp saat 08.45'de mağaraya girdik. Mağarada 5 saat kaldıktan sonra saat 13.45'de mağaradan çıktık. Makarnadan oluşan öğlen yemeğimizi yedikten sonra eşyalarımızı toplayıp saat 15.50'de Derebucak Köyü'ne doğru yürüyüşe geçtik. Biz mağaradayken başlayan yağmur, yağmaya devam ediyordu. 3 saatlik bir yürüyüşten sonra saat 18.50'de arabayı bıraktığımız noktaya geldik. Üstümüzü değiştirdik ve saat 19.20'de Derebucak Köyü'nden Kumluca yönüne doğru hareket ettik. 1 km. sonra Öveçler'den geçip, 8 km. sonra Çukurçal Köyü yol ayrımından köye girmeksizin köprü üzerinden düz devam ettik. 4 km. sonra Olucak Köyü Mahallesi yol ayrımından geçtik ve 3 km. sonra Okçular Köyü'ne ulaştık.
Okçular'dan 1 km. sonra Gebeş Köyü'nden geçip, 3 km. sonra Kumluca'ya vardık. Kumluca'dan 5 km. daha devam edip Cide'ye ulaştık. Bu yoldan Derebucak-Cide arası 25 km. ve 1 saat 15 dakikada katediliyor. Cide'de deniz kenarındaki bir meyhanede yemek yedik ve bira içtik. Yağmur aralıklı olarak devam etmekteydi. Cide'den Kocaçay'ın kenarında daha önce kamp yaptığımız yere gecelemek üzere geri döndük. Çadırlarımızı kurup yattık. Yağmur gece çok hızlandı ve çadırları kurduğumuz çimenlikte ufak bir göl oluştu. Bunun üzerine, Rüştü ve Levent çadırı terk edip arabaya sığınmak zorunda kaldılar. Yavuz ve Ali Fuat'ın çadırı daha iyi durumda olduğu için onlar çadırda uyumaya devam ettiler.

12 AĞUSTOS 1995 CUMARTESİ
Sabah 08.10'da kahvaltı yapmaksızın Doğanyurt yönüne yola koyulduk. Cide-Doğanyurt arası 70 km. 2 saat sonra Doğanyurt'a ulaştık. Çay ve bisküvi molası verdikten sonra İnebolu yönüne hareket ettik. Doğanyurt - İnebolu arası 32 km. Saat 11.25'de İnebolu'ya geldik. Burada çok sıkı bir yağmur başladı. Niyetimiz 30 km. ilerideki Abana'ya oradan da 26 km. ilerideki Çatalzeytin'e gidip, Onur İŞÇEN'in evinde sucuklu yumurta yemekti; ancak yağmur nedeniyle vazgeçip, İnebolu'dan Kastamonu yönüne döndük.
İnebolu - Kastamonu arası 89 km. Saat 13.00'da Kastamonu'ya geldik. Daha önceki gezilerde de uğradığımız İskender Kebapçısı'na gidip karnımızı doyurduktan sonra saat 13.50'de Ankara yönüne hareket ettik. 95 km. sonra saat 14.25'de Ilgaz Dağı geçidinden geçip yola devam ettik. Kastamonu çıkışından 245 km. sonra saat 17.45'de Ankara'ya geldik.


Gezi Etkinlikleri Listesi'ne Dönmek için tıklayınız...